İstanbul
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.47
  • EURO
    34.79
  • ALTIN
    2441.9
  • BIST
    9915.62
  • BTC
    63998.57$
Seafood Expo Eurasia

"Mavi Vatan-Türk Balıkçılığı Sempozyumu" Sonuç Bildirgesi

30 Temmuz 2022 tarihinde Sarıyer Belediyesi ev sahipliğinde TÜRK DEGS ve DEM-BİR tarafından organize edilerek Maslak Boğaziçi Kültür ve Sanat Merkezi'nde icra edilen "Mavi Vatan Türk Balıkçılığı Çalıştayı" sonuç bildirgesi yayınlandı.

ÇALIŞTAY VİDEOLARI İÇİN BALIK TV TIKLAYINIZ...

Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği (DEM-BİR) ile Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK DEGS) iş birliğiyle düzenlenen "Mavi Vatan-Türk Balıkçılığı Sempozyumu" Sarıyer Belediyesi ev sahipliğinde Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Sempozyum TÜRK DEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın anahtar konuşması ile başlayıp, Tarım ve Ormancılık Bakanı Prof. Dr. Sayın Vahit Kirişci’nin açılış konuşması ile devam etti.

Mavi Vatan-Türk Balıkçılığı Sempozyumu 3 oturumdan oluştu.

Birinci Oturum ‘Türk Balıkçılığının Dünyadaki Yeri ve Balıkçılığın Önemi’ başlığı ile Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşti. İstanbul İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Murat KUL’un ‘Türk Balıkçılığı ve Dünyadaki Gücü’, Doç. Dr. Duygu İbrişim Balık Tüketiminin Vücut Sağlığındaki Önemi’, İstanbul İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah DENİZER Türk Balıkçılık Ekonomisi’ başlıkları ile katkıda bulundukları oturumda 24 metre kıyı yasağı, Adalar bölgesi avlanma yasağı, demirleme sahası bulunma sıkıntısı, balıkçıların balık dökme, su vs. gibi gereksinimlerini dile getirirlerken, Doç. Dr. Duygu İbrişim tarafından balığın insan sağlığı üzerindeki önemli etkisine değinildi.

İkinci Oturum Doç. Dr. Sercan Erol moderatörlüğünde ‘Türk Balıkçılığının Karşılaştığı Sorunlar’ başlığı ile gerçekleşti. Oturumda İstanbul İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi İlhan BAL ‘Sektörde Sigorta Sorunları ve Çözüm Önerileri’, Yalova İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Recai Sert ‘Sorunlar ve Çözüm Önerileri’, İstanbul İli Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Şekip YALÇIN ‘Balıkçılık Sektöründe Genel Sorunlar’ başlıkları ile görüşlerini belirttiler. İlhan Bal, balıkçılık sektöründe yaşanan SSK sorunlarına değinirken, Recai Sert balıkçılığın sürdürülebilirliği için balıkçılığın desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Şekip Yalçın ise Adalar bölgesi ve kıyı yasaklarına değinerek balıkçıların mağduriyetini dile getirdi.

Üçüncü oturum Doç. Dr. Cihat Yaycı moderatörlüğünde gerçekleşirken Türk balıkçılığının ekonomik ve deniz güvenliğine etkileri ele alındı. TÜRK DEGS Trabzon Temsilcisi Doç. Dr. Sercan Erol Mavi Ekonomi’, TÜRK DEGS Başkan Yardımcısı Selen Akan ‘Türk Balıkçılığının Türkiye’nin Denizlerdeki Mücadelesine Katkısı’, Prof. Dr. Hasan Demirci ise ‘Deniz ürünleri ile Beslenmenin Bağışıklık Sistemine Etkisi’ başlıkları altında konuşmalarını gerçekleştirdiler. Doç. Dr. Sercan Erol Balıkçılık sektörüne özgü ekonomik ve finansman yapısına ilişkin sorunlara değinirken; sektörün sermaye piyasası araçlarına erişim yollarının geliştirilmesi, kredi süreçlerinde mevcut gemilerinin teminat olarak gösterilmesinde destek olunması konularına değinmiştir. Selen Akan ise Çin Balıkçı Milis Gücü örneğinden yola çıkarak keşif ve gözetleme hususunda devlete destekte bulunacak bir balıkçı istihbarat yapısı kurulması ve Egemenliği Yunanistan’a Devredilmemiş Ada Adacık Kayalık (EGAYDAAK)’ larda Türk varlığını ifade edebilmek adına Midye ve Balık Çiftlikleri kurulmasını önerdi.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Sayın Vahit Kirişçi’nin sorunlara detaylı olarak yapıcı yaklaşımı ve talimatları doğrultusunda, Sempozyum süresince Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün gösterdiği yapıcı/yönlendirici/bilgilendirici ve sabırlı yaklaşımının etkisiyle çok önemli/stratejik sonuç ve teklifler üretilmiştir.

SONUÇ VE TEKLİFLER

  1. Sürdürülebilir balıkçılık yönetimine vurgu yapılması,
  2. Ülkemiz deniz yetki alanlarında balıkçılık açısından bir yönetim planının oluşturulması, bu çerçevede avlak sahaları, koruma alanları, yapay resifler oluşturma alanları ve deniz ürünleri çiftlik bölgelerinin belirlenme süreçlerinde çakışmaların önlenmesi,
  3. Bu aşamada, Balıkçılık ve Su Ürünleri Danışma Kurulu’nun karar mekanizmasında daha etkin hale getirilmesi,
  4. Kıyı Yasağı 24 metreden 18 metre’ye indirilmesi ve bu hususta en azından Marmara bölgesinde ve sınırlı olan avlak sahaları bu yönde çalışma yapılması,
 

 

  1. Karadeniz’deki balık büyüklüklerine uygun olacak şekilde, dip trol avcılığında kullanılan ağların göz açıklığının 40 mm’den 36 mm’ye düşürülmesi,
  2. Marmara Denizi’nde yer alan iddia edilen posidonia çayırlarının mevkilerinin net olarak araştırılması, eğer varsa sadece bu alanların avlanmaya kapatılması,
  3. Yapay resiflerin avlak sahalarına bırakılmasının balıkçılarımızın avlanmasına engel teşkil ettiği gibi ağlarının da parçalanmasına neden olduğu dikkate alınarak yapay resiflerin avlak sahaları dışında oluşturulması,
  4. Yıl içerisinde sınırlı süreyi kapsayan balık akın döneminde Boğaz gemi trafik düzeninin balık avcılığının daha verimli sağlanabilmesine göre düzenlenmesi,
  5. Gemi Demirleme Sahalarında her ne kadar Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından bir av yasağı getirilmemiş ise de, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından bu sahalarda can ve mal güvenliği nedeniyle avlanma yasağı getirilmesinin zaten Marmara Denizi’nde kısıtlı olan av sahalarının daha da kısıtlanmasına neden olduğu ve av mevsiminde buralarda av yapılmasının can ve mal güvenliğine herhangi bir zarar getirmeyeceği dikkate alınarak bu yasağın kaldırılması,
  6. Bu itibarla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı-Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı-Tarım ve Orman Bakanlığının Balıkçılık sektörünü etkileyen karar süreçlerinde koordinasyonun sağlanması,
  7. Adalar bölgesi avlanma yasağının tekrar gözden geçirilmesi,
  8. Balıkçılarımıza avlanma mevsiminde özellikle Boğazlar ve Marmara Denizi’nde avladıkları balıkları kıyıya çıkarma ve nakli konusunda yeterince rıhtım, iskele, balıkçı barınağının tahsis edilmesinin, bu kapsamda atıl vaziyette bulunan Kumkapı Balıkçı Barınağı’nın hale yakınlığı da dikkate alınarak balıkçılarımıza nakil noktası olarak tefrikinin sağlanması,
  9. Müsilajda balıkçılarımızın baş sorumlu olarak gösterilmesinin haksızlık olduğu, baş nedenin Marmara Denizi çevresindeki şehir atıklarının ve derin deşarj sisteminin olduğu ve bu kapsamda denize şehir atıklarının bırakılmasının ve Marmara Denizi’ne dökülen suların kirletilmesinin mutlaka önlenmesi, balıkçılar üzerindeki yanlış algının kalkmasında destek olunması,
  10. Işıklı balıkçılığının, Yunanistan’da olduğu gibi, belli bir watt limiti belirlenerek serbest bırakılması,
  11. Marmara Denizi başta olmak üzere çeşitli körfezlerdeki avlak sahalarını çok daraltan ve hatta ortadan kaldıran yasakların tekrar gözden geçirilerek mümkün olduğunca avlak sahalarının genişletilmesini,
  12. Uluslararası sularda, özellikle Adalar Denizi (Ege)’de başta Yunanlar olmak üzere serbestçe avlanırken Türk balıkçılarına avlanma araç gereçlerinde ve balık türlerinde çok ciddi kısıtlamalar getirilmesinin uluslararası suların balıkçılarımız tarafından kullanılmasına engel olduğu, bu nedenle balıkçılarımızın hem avlanması hem uluslararası suları kullanması hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin milli hak ve menfaatlerine destekleyici şekilde sularda sancak varlık göstermesinin sağlanması için uluslararası sularda avlanmada zaman ve balık türü kısıtının kaldırılması, Uluslararası sularda avlanmak için avlanma izni alan teknelerin karasularımızda avlanmasının tespiti halinde balıkçılık ruhsatının tamamen iptali şeklinde tedbir alınması,
  13. Yunanistan’ın denizlerimizi kullanmamızı engellemek ve EGAYDAAK’lar başta olmak üzere Adalar Denizi’ni (Ege) bir Yunan gölü haline dönüştürmek maksadıyla kullandığı ‘deniz memelilerini koruma bölgeleri ihdası (ACCOBAMS)’ ve NATURA2000 gibi projelerle gerek balıkçılarımızın avlanmasını ve gerekse TSK’nın bu bölgelerde tatbikat yapmasını engelleyici kıstasların dikkate alınmaması,
  14. Gayri-meskûn EGAYDAAK (Egemenliği Yunanistan’a Devredilmemiş Ada Adacık Kayalık) larda balıkçılık faaliyetleri yapılması, balık ve midye çiftlikleri kurulması yolu ile varlık gösterilmesi hususunun değerlendirilmesi,
  15. Balıkçılarımızdan çevre denizcilerimizde keşif, gözetleme ve ‘Tanımlanmış Deniz Resminin (TDR) çıkarılması için faydalanılması,
  16. Haftada en az 2 öğün balık yemenin faydalarının kamu spotu yolu ile halkımıza tavsiye edilmesi,
  17. Balığın halka doğrudan eve ucuz arzı için Türkiye Et ve Balık Kurumu’nca ciddi ve geniş çaplı tedbirler alınması,
  18. Sahil Güvenlik Komutanlığı ya da Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından 3 kez ceza alan balıkçı teknelerinin balıkçılık ruhsatlarının ebediyen iptal edilmesinin haksızlık olduğu, ruhsat iptali yerine cezaların ağırlaştırılmasını veya balıkçılık faaliyetlerinden belirli bir süre men edilmesi,
 
  1. Avlanma esnasında ağın bırakıldığı nokta ve ağ ağzının kapatıldığı nokta avlanmanın serbest olduğu bölgede olmasına rağmen akıntı nedeniyle sürüklenme neticesinde teknenin av yasak sahası içerisine girmesi halinde ceza kesilmesinin önlenmesi, bu maksatla AIS iz kayıtlarına bakılması,
  2. Balıkçılarımızın KKTC’nin tanınmasına da katkı sağlaması ve avcılık bölgelerinin artırılması açısından başta uluslararası sular olmak üzere KKTC bayrağı ile avcılık yapmalarının değerlendirilmesi,
  3. Balıkçılarımızın diğer sektörlerden farklı olarak tayfanın kazançtan pay aldığı ve farklı çalışma saatleri olduğu göz önünde bulundurularak Çalışma Bakanlığı’nca SGK nezdinde balıkçılarımıza yönelik özel bir sigorta düzenlemesi getirmesi,
  4. Doğu Akdeniz’de ön gördüğümüz Münhasır Ekonomik Bölgede sempozyumun yapıldığı günde dahi 36 tane İtalyan balıkçı gemisinin karasularımıza çok yakın bölgeleri de içerecek şekilde avcılık yaptığı, deniz ürünlerimizin İtalyan, Yunan, Mısırlı ve İspanyol balıkçılar başta olmak üzere yabancı devletlerin balıkçıları tarafından avlandığı, milli servetimizin çalındığı gerçeğinden hareketle bir an önce Münhasır Ekonomik Bölge ilan edilerek mümkün olduğunca bu bölgedeki deniz ürünlerinden sadece Türk balıkçılarının istifadesinin sağlanması,
  5. Balık avcılığı dönemi belli bir zaman diliminde gerçekleştiği için, avcılık olmayan dönemlerde likidite problemi yaşandığı bu nedenle balıkçıların nakit akımlarını yönetmede zorlanmaktadır. Bu kapsamda avcılığı tüm yıla yayabilecek, avcılığı karasularının ötesine taşıyabilecek politikalar belirlenmeli,
  6. Sektör faaliyetlerinin ağırlıklı olarak para piyasası araçları ile finanse edildiği bu nedenle borç vadesinin kısa olması sebebiyle borç geri ödemede zorluklar yaşandığı ortaya koyulmuştur. Bu itibarla sektörün sermaye piyasası araçlarına erişimin sağlanması, bunun yapılabilmesi içinde şirketleşme konusunda balıkçıların teşvik edilmesi,
  7. Akademik çıktı elde edip, Politika yapıcılara sonuç üretebilmek için verinin doğru ve ölçülebilir olması gerektiği vurgulanmış, bu süreçte balıkçıların veri paylaşımında daha şeffaf olması gerektiği,
  8. Yetiştiricilik ve avcılık dahil sektörün tüm bileşenlerinde hızlı bir büyümenin olduğu, bu büyümenin sürdürülebilirlik ve çevresel etki gözetilerek kontrol edilmesi,
  9. Mavi Kart Atık Takip Sistemi (Pis Su Kağıdı) Tesislerin ve altyapının kısıtlı olması ve teknelerin tank kapasitelerinin müsait olmasından dolayı 48 saatlik sürenin 15 güne çıkartılması,
  10. Balıkçıların avlanma için deniz ürünleri çiftliklerine 300 metre mesafede bulunma sınırının 100 metreye indirilmesi

Hususlarının balıkçılarımızın, çevrenin, su ürünleri ve üreticilerinin ve güvenlik ihtiyaçlarının birlikte değerlendirilerek neticeye ulaştırılmasında büyük fayda mütalaa edilmektedir.

  

Kaynak: Balık Haber Merkezi

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!