Bizimkisi Bir Başarı Hikayesi: Türk Somonu
19 Nisan 2021, Pazartesi 14:14Ülkemizde deniz balıkları yetiştiriciliği denildiğinde akla nasıl ilk levrek ve çipura geliyorsa, iç su balıkları yetiştiriciliğinde ise gökkuşağı alabalığı sofralarımızın vazgeçilmezidir.
Üretimi kuluçkahanelerden sonra, karada beton havuzlarda, barajlarda ve denizlerde ağ kafeslerde yapılıyor. Bu yazımda da porsiyonluk alabalık üretimine hem alternatif olabilmek hem de uluslararası pazarda yer alabilmek adına son yıllarda hız kazanan kiloluk gökkuşağı alabalığından bahsetmek istiyorum size. Bilimsel ismiyleOncorhynchus mykiss, ekranlarda veya sosyal medyada geçen adıyla Türk Somonu/Karadeniz Somonu...
Gökkuşağı alabalığı yetiştiricileri hem görünüş ve hem de lezzetinin tüketiciye daha iyi hitap etmesi adına belirli bir periyotta balıkları tatlı sudan denize transfer eder, 500g üstü balıkların hasatını denizde gerçekleştirirlerdi. Son yıllarda ise, gelişen teknoloji ile kullanılan balık yemlerinin kalitesi daha da artınca, ortaya gerek et kalitesi gerekse et rengi ile dünya pazarında Atlantik/Norveç somonu ile rekabet edebilen bir ürün ortaya çıkardılar. Üretimdeki bu başarı sonucunda bir kilo ve üzeri gökkuşağı alabalığı Türk somonu/Karadeniz somonu adıyla iç pazara, oradan da uluslararası pazarda adını yazdırdı. İç sularda da kiloluk gökkuşağı alabalığı/Türk somonu üretimi de böylelikle yaygınlaştı. Elazığ’dan Kahramanmaraş’a, Gaziantep’ten Muğla’ya kiloluk alabalık üreticilerini buradan saygıyla selamlıyorum. Ama denizde üretilen Türk somonunun tadı bir başka.
Denizde üretilen kiloluk gökkuşağı alabalığı/Türk somonu/Karadeniz somonu için en uygun yer olarak bol miktarda tatlı su girdisi nedeniyle düşük tuzluluğa sahip ve bir iç deniz konumunda olan Karadeniz, halihazırda su ürünleri avcılığı ile karakterize edilmesine rağmen, aslında kendisini besleyen pek çok akarsu sebebiyle yetiştiricilik açısından da uygun bir denizdir. Ülkemizdeki toplam avcılık üretiminin %74.8’i, toplam yetiştiricilik üretiminin de iç sularda %11.7, denizlerde %9.6’lık payını Karadeniz’de yapılan üretim oluşturuyor. Tarihçesi de çok ilginç. Karadeniz’de 1989 yılında denize kurulan ağ kafeslerde, Ar-Ge veya pilot üretim çalışmaları yapılmaksızın gökkuşağı alabalığı ve Norveç’ten gelen somon (Salmo salar) yetiştiriciliği ile ticari üretime başlanmıştır. 1991 yılında istatistiklere 1500 ton olarak yansıyan somon üretimi maalesef Karadeniz’in fiziko-kimyasal koşullarına uyum sağlayamamış, 1992 yılında 680 tona düşmüştür. O günkü şartlarda sektöre giren büyük firmaların beklentileri karşılanamadığından, Karadeniz’de kafes balıkçılığı uzun bir süre duraklama yaşamıştır.
Bilimsel araştırmalar ve gelişen teknoloji sonrasında bölgede (Sinop’tan Rize’ye kadar) kafes balıkçılığı tekrar aktif hale gelmiştir. Aslında Karadeniz’i bu kadar ön plana çıkarmamın en büyük nedenlerinden birini mevcut durumunun yanı sıra, su ürünleri üretimindeki potansiyelinin giderek artması oluşturuyor. Yıllar bazında değerlendirmeyi görmek isteyenler Bakanlık istatistiklerine bakabilir ama değinmeden geçemeyeceğim, 2019 yılında sadece Karadeniz’de 9700 tonluk toplam yetiştiricilik üretiminin 1500 tonu Sinop özelinde Türk somonu ile yapılarak Rusya ve Uzak Doğu ülkelerine ihraç edildiği belirtiliyor. Alanı biraz daha genişletirsek, Orta Karadeniz bölgesindeki mevcut olan ve yeni açılan yetiştiricilik alanları ile birlikte toplam kapasitenin arttırılarak 2023 yılı hedeflerinde %297 büyüme ile 50 bin ton/yıl üretim ve 250 milyon dolar ihracat olacağı ön görülüyor. Tabi bu büyümede toplam yetiştiricilik ürün miktarlarının artması ve dolayısıyla 11. Kalkınma Planı’nda hedeflenen “su ürünleri ihracatının arttırılması”nın da önemli etkisi olduğu kanaatindeyim.
Tüm bu yazılanların dışında, üretilen Türk somonunun Atlantik/Norveç somonu ile benzer et kalite değerlerine sahip olması, Türk somonunun kolay ve Atlantik/Norveç somonuna göre daha ucuza mal edilebilmesi yerli tüketiciler açısından oldukça büyük bir fırsat. İhracat fırsatı olmayan üreticilerinde yerli pazara ürün sunması veya sunulmasının teşviki ile de Ülkemiz balık tüketiminin artırtılmasına katkı sağlayacağı aşikardır. Dolayısıyla, su ürünleri tüketim alışkanlıklarının arttırılmasında, kültür balıkçılığının geliştirilmesinin de Türk Somonu üretiminin büyük rolü olacağı, yapılan tanıtım reklamları sayesinde kültür balıkçılığına duyulan ön yargı ile kültür balıkların tüketiciye pazarlanması gibi problemlerin de ortadan kaldırılacağı kanısındayım. Mayıs-Haziran aylarında Karadeniz’de hasatlar başlayacak. Yerli ve milli üretimimiz Türk Somonunun tadına bakmanızı tavsiye ederim. Sağlıcakla,
Dr. Dilara KAYA ÖZTÜRK
Kaynak:
Çoban, D., Demircan, M.D., Tosun, D.D. (Eds.) 2020. Marine Aquaculture in Turkey: Advancements and Management. Turkish Marine Research Foundation (TUDAV) Publication No: 59, İstanbul, Turkey, 430 p.
GEF Black Sea Enviromental Programme (1996). Marine Aquaculture in the Black Sea Region: Current Status and Development Options. UN Publications No:95, İstanbul, Turkey, 238p.
Kaya Öztürk, D., Baki, B., Öztürk, R., Karayücel, S., & Uzun Gören, G. (2019). Determination of growth performance, meat quality and colour attributes of large rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) in the southern Black Sea coasts of Turkey. Aquaculture Research, 50(12), 3763-3775.
Su Ürünleri İstatistikleri, 2020. https://www.tarimorman.gov.tr/BSGM/Belgeler/Icerikler/Su%20%C3%9Cr%C3%BCnleri%20Veri%20ve%20D%C3%B6k%C3%BCmanlar%C4%B1/Su-%C3%9Cr%C3%BCnleri-%C4%B0statistikleri.pdf
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.